RAMAZAN DEYİNCE NE ANLIYORUZ?
Elhamdulillahi Rabbil alemin. Esselatu vesselamu ala resulina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ayların içinde ramazan ayı Allah katında değer ve fazilet bakımından elbette ki birinci sıradadır. Bu yüzden onun önemiyle ilgili ne söylesek azdır. Rabbimiz ramazan ayını bizlere büyük bir hediye ve lütuf olarak sunmuş ve bu ayda yapılan ibadetlere, dualara daha fazla kıymet vermiştir. Öyle olunca da bizim de bu aya karşı hürmetimiz, saygımız çok fazla olmalı. Aslında genelde biz Müslümanlar bu aya hürmeten her zamankinden daha farklı davranarak iyilik, ibadet, hayır hasenatlarımızı arttırır, kötü huylarımızı ve boşa zaman geçirmelerimizi kontrol altına alırız. Fakat yine de eksik bir şeyler kalıyor gibi. Hatimler, teravihler, zekatlar, sadakalar ne kadar yerine getirsek de nedense bu ayın hakkı tam verilemiyormuş gibi gözüküyor.
“Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.” (Savm 5. Buhari)
Sadece bu hadisi şerifte bile baktığımız zaman bir Müslümanın bu ayda diğer aylara göre ilim, ibadet, hayır ve hasenatta ekstra bir gayretle çalışması gerekir. Madem bu ayda cennet kapıları açılıyor o kapılardan irmek bu ayda daha kolay oluyor o zaman bizim de bu kapıların hepsinden içeri girebilmek için çok çaba sarf etmemiz gerekir. Madem bu ayda cehennem kapıları kapanıyor bizi o kapılardan içeri sokacak davranışlardan kesinlikle kaçmamız gerekir. Bu ayda şeytanlar bağlandığı için bizim bunları yapabilmemiz daha kolay olacaktır. Çünkü biliyorsunuz bizi günaha teşvik eden şeytan. Sevaptan, hayırdan, her türlü iyilikten mahrum eden de yine şeytan. Tabii bütün bunlara bir tek şeytan sebep değildir. Ondan daha beter nefsimiz vardır ama onu da açlıkla susturunca işimiz o yüzden bir hayli kolaylaşacaktır. İşte o zaman bizim de bu ayda gayret üstü bir gayretle ilim ibadet ve hayırlarımızı artırmamız gerekir. Bu gayrete girmek için de şu hadisi şerifte bizim için önemli bir yol göstericidir arkadaşlar.
“Eğer kullar Ramazan’ın faziletini bilselerdi bütün senenin ramazan olmasını temenni ederlerdi.” (heysemi)
Öyleyse şu içinde bulunduğumuz Ramazan-ı şerifin her anını her dakikasını çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu ay öyle bir aydır ki sevabın her türlüsüne büyüğüne, küçüğüne çok ihtiyacımız olan bizler için büyük bir fırsattır. Bu ay öyle bir aydır ki içinde barındırdığı feyiz sebebiyle cennete girmek için daha kolay uğraş vereceğimiz bir zamandır. Bu ay öyle bir aydır ki cehennemden kurtulmak için bize verilen çok güzel bir imkandır. Bu ay öyle bir aydır ki bire bin verilen sevaplarla az zamanda ve az amelle çok daha fazla sevap kazanacağımız büyük bir fırsattır. Cennet, cehennemi, sevabı, günahı bir kenara koyalım Rabbimizin rızasını kazanmak için bize verilmiş en büyük nimetlerden biridir. Öyleyse bize düşen; bu ayda tembelliğe, fuzuli işlere, gereğinden fazla yiyip içmeye, aşırı temizliğe, birbirimizle aşırı muhabbetlere, sohbetlere, geç yatıp, geç kalkmalara bir düzen getirerek kendimize bir ayar vermektir. Aksi takdirde çok büyük imkan, fırsat, lütuf, nimet, feyiz, bereket, af ve mağfiret parmaklarımızın arasından akıp giden bir su misali, biz yeterince istifade edemeden süzülüp gidecektir. Böyle bir durum bizim için çok acı bir kayıptır. Seneye var mıyız yok muyuz bilmiyoruz. O yüzden uyanık olup şu koskocaman fırsatlardan lütfen bol bol istifade edelim. Orucu sadece midemize değil kulağımıza, sözümüzü, elimize, ayağımıza da tutturalım. Bu güzelim vakitleri çeşit çeşit yemek, pasta, börekle, ev temizliğiyle ziyan etmeyelim. Bizden istenen bunlar değil. Ramazandan maksat nefislerimizin isteklerine dur deyip ruhumuzun isteklerine kulak vererek onu arındırıp doyurmaktır. Bol tövbe ve istiğfarlarla vücudumuzda ve kalbimizde günahlardan dolayı oluşan negatif enerjilerden arınmaktır. Oruçla, namazla, duayla, zekât ve sadakalarla rızayı kazanmaya çalışmaktır. Kısaca Ramazan maddi manevi arınmanın, bol ecir kazanmanın, cehennemden uzaklaşıp cenneti hak etmenin ve hızla Rabbin rızasına yaklaşmanın adıdır. Bütün bunlar Ramazanı ruhuna uygun bir şekilde yaşayıp her anını güzel değerlendirip Ramazanı şerifi bizden razı ve memnun etmekle olur. Her işin başında niyet geldiği için gelin şimdi Ramazan ayını bol istifadeli, feyizli bereketli geçirmek için güzel bir niyet edelim buna ihlası da katalım ve tadına doyamayacağımız bir Ramazan yaşayalım, inşallah. Şimdi ben size kendi yaptığınız güzel amellerinize ilaveten birkaç güzel haslet daha hatırlatayım da kazancınızın daha fazla olmasına sebep olsun:
- İstiğfarı bol yapın ve yine bol bol kelime-i şehadet getirelim.
2. Sabah akşam cenneti isteyip cehennemden Allah’a sığınalım. Bunları kısaca şu dualarla yapabilirsiniz.
Estağfirullahellezi la ilahe illa hu el hayyel kayyume ve etubu ileyh.
Estağfirullah.
Allahümme inni eselukel cenneh. Ve euzu bike minennar.
Eşhadü enla ilahe illallah. Ve eşhedü enne muhammeden abduhu ve resuluh.
Bunları bu ayda çok söyleyenden Allah’ın gazabı kalkar ondan razı olur.
3. Sadaka ve hayırlarınızı maksimum seviyeye çıkartalım.
Sadaka bizim hayatımızda her zaman çok önemlidir. Fakat ramazanda çok daha önemli ve güzeldir. Bu illa parayla olacak demek değildir. Her türlü iyilik sadakadır. Anneye, babaya, akrabaya komşuya veya hiç tanımadığın biri de olsa bunlara yapılan iyilikler, yardımlar sadakadır. Sokak hayvanlarına bakmak sadakadır. Bol feyizli, bereketli af ve mağfireti yakalayabileceğiniz bir ramazan geçirmeniz dileklerimle. Allah’a emanet olun.